Son dönemlerde medyada adını sıklıkla duyduğumuz "mobbing" , yönetimin zayıf olduğu kurumlarda güçlü olanın güçsüz olana psikolojik yöntemlerle baskı uygulamasına denilmektedir.
Bir saldırı yöntemi sayılan mobbing , insanların birbirleriyle olan münasebetlerinde "zorbalık" kullanması , herhangi bir sebeple hedef bireyi gruptan dışlaması , taciz etmesi , duygusal olarak baskı kurması ve uzun süreli sistematik duygusal baskılar uygulamasıdır. Öyle ki uzun süreli sistematik duygusal baskı altında kalan hedef birey , depresyona girmekte, cinnet geçirmekte ve hatta intihara meyletmektedir.
Daha çok işinde başarılı olan bireylere yönelik uygulandığı gözlemlenen bu tarz baskılar , kişiliği gelişmemiş insanların "kendini gösterme" çabaları, bazen sözel olarak bazende davranışsal olarak jest ve mimiklerle bunu sistematik olarak yapması , görünüşü , siyasi eğilimleri , dini inancı ya da herhangi bir özelliğini hedef alarak bireyi küçük düşürmesi şeklinde sergilenmektedir.
Mobbing daha çok işsizliğin yüksek olduğu yerlerde ve yönetimi zayıf olan kurumlarda görülmektedir. İşsizliğin yüksek olduğu bir yerde çalışanı değersiz görme eğilimi mobbingin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu tarz baskılara maruz kalan çalışanlar , işsizlik ortamının verdiği etkiyle "ne yapalım abi ekmek parası" diyerek işe gidip gelmektedirler.
Yönetimi zayıf olan kurumlar, çalışanlarına karşı aşırı kontrolcü ve korkak olan kurumlardır. Çalışanlarına karşı baskıcı bir tutum sergileyen, narsist bir kişiliğe sahip idarecilerin yönetimindeki böyle kurumlarda mobbing yaygınlaşmakta, doğal olarak kayıp zaman artarak verimlilik düşmektedir."herkesi eşit değerde" görmeyen yönetimler çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.
Mobbing , özellikle Avrupa'da bir çok davaya konu olmuştur. Ağır para cezaları ile sonuçlanan bu davalar mobbingin etkisini göstermesi bakımından önemlidir. Benzeri davalar Türkiye'de açılmış ve mobbinge maruz kalmış kişilerin hukuki olarak haklarını aramalarının önü açılmıştır.
Mobbing konusunda özellikle işletmelerin bilinçli olması , işletme yönetimlerinin her insanı eşit değerde gören insan odaklı yönetilmesi ülkemizin ekonomisinde verimliliğin artışına sebep olacak ve zaman kaybının önüne geçilecektir.