Konya "Mevlana" ile , Eskişehir "Üniversite kenti" algılaması ile bütünleşmiştir. Rize denilince kuşkusuz akıllara yaylaları ve çayı gelmekte Giresun denilince "fındık" ,Safranbolu denilince akla "tarihi evleri" gelmektedir.Peki şehirler algılamasında Tokat'ın yeri nedir? Bunu bir Tokatlı gözüyle değilde Tokatlı olmayan bir vatandaşımıza sorduğumuzda alacağımız cevaplar çoğunlukla kısıtlı yada tek bir cevaptan çok karmaşık cevaplar olacaktır..
Artık kurumlar gibi şehirlerde markalaşma yatırımı yapmaktadırlar. Bunlara en güzel örnek son zamanlarda giderek trend olan Hırvatistan'ın "Dubrovnik" şehrini gösterebiliriz. Doğru hamlelerle şu an Dubrovnik, gözde turizm bölgelerinden birisi olmayı başarabilmiştir. Yerel kalkınma modeli, şehirlerin markalaşması gibi kavramlar batıda yıllarca önceden benimsenmiş ve uzun vadeli olarak yatırımlar yapılan kavramlar olmuştur. Bugün milano denilince akla kuşkusuz moda , film festivalleri denilince Cannes gelmektedir. Tokatımızında markalaşması için çalışmalar yapmaya başlaması gerekiyor.
Tokat'ın markalaşması için mevcut kaynaklarını , özelliklerini turizm ve kültür açısından pazarlanabilecek hale getirilmesi gerekmektedir. Hatta mevcut kaynakları, özellikleriyle bütünleşmeli ve tüm stratejilerini bu yönde kurgulamalıdır. Özellikle belirgin bir niteliğine odaklanmalı , algıları dağıtmamalı , pek çok karmaşık bilgi ile odak noktası kaybedilmemelidir. Markalaşma denilince akla ilk gelen şey sanayinin markalaşması , bir ürünün markalaşması şeklinde oluyor. Markalaşma sadece bundan ibaret olmadığı gibi yerel kalkınmada sanayinin markalaşması , şehrin markalaşması demek değildir. şehrin diğer dinamiklerinide harekete geçirilmesi gerekmektedir.
Markalaşmak tüketiciye bir kaliteyi ya da bir olguyu , özelliği, kültürü ya da bir dünyayı vaat etmek demektir.Markalaşmak gönüllere girmek, akıllara kazınmak demektir. Markalaşmak denilince markalaşmanın "pahalı" olduğu, yüklü bir maliyet gerektirdiği akla geliyor. Oysa marka olmak için herşeyin para olmadığına dair onlarca örnek mevcut.Markalaşmak demek tonlarca para döküp reklam yatırımı yapmak demek değildir. Şap ile şeker bir değildir. Reklam ile markalaşmak her zaman aynı anlama gelmez. İnsanlar o ürünü alınca o kültürü, o dünyayı almış olurlar aslında. Markalaşmak bir ürünü satmak değil bir kültür satmak demektir. Peki biz Tokat olarak ne satıyoruz?
Tokatın güzelliklerini dışarıya aktarma konusunda bence yetersiz kalıyoruz. En basit olarak Ballıca mağarasının varlığından bırakın yurtdışını, ülkemizde yaşayan birçok vatandaşımızın haberi bile olmaması çalışmalarımızı yanlış veya eksik yürüttüğümüzün bir göstergesi.
Bir girişim , gerekli koşulları yerine getirmeden başarılı olmaz. Bu tarz bir hedef için başlatılacak girişimde olumlu sonuç almak için , gerekli koşullar temin edilmelidir.
Tokat'ın turizm ve ekonomi potansiyelini arttıracak şekilde yeni bir vizyonla uzun soluklu markalaşma atılımını başlatmasını umuyorum. Yerel idarecileri, işadamları, sivil toplum kuruluşları , basın ve halk ortak bir vizyon doğrultusunda el ele verip sinerjiyle hareket etmelidirler.Atalarımız "tek kanatla kuş uçmaz" demişler. Kanadın biri devlet ise diğeri halk olmalı birlikte el ele vererek hareket etmelidirler.
Tokat'ımızın tanıtım konusunda yeni bir vizyonla uzun vadeli yeni stratejiler üretmesi , diğer illerimizde ve yurtdışında etkin bir şekilde Tokat'ımızı tanıtmak için stratejiler geliştirilmeli, yazılı ve görsel basın ve özellikle de internetin ve sosyal medyanın etkin gücünden istifade ederek bir vizyon doğrultusunda hareket etmelidir.